Bu Blogda Ara

25 Mayıs 2008 Pazar

24 MAYIS ARICILIK VE HARİKA DOĞA

23 Mayıs akşam üstü ahmet abiyle beraber karar verdik bir akşam arılıkta kalıp cumartesi günü arılarada bakar döneriz,bu sefer pazar üzerinden değilde madenli .kaptanpaşa,yeşiltepe güzergahını kullanıp ordan arkaya aşıp hemşin kantarlıdaki arılığımıza gidiyoruz ve bu güzel resmide yeşiltepe toronis geçidinden cektik.
Arılıkta ilk önce kontröl edeceğimiz ve bize çok büyük haz veren kara kovan oğulumuzu kontröl etmek ve bu vesileyle onun durumuna göre bir hafta öncesini kıyaslamak.
kıyasladık ve arıda mum örme yönünde büyük gelişme var ama pek bal görünmüyor,durum süper olsaydı o dalaklar su kesilmiş olmalıydı ama olsun daha sezon yeni başlıyor.
Hava bu gün çok sıcak arılar çalışıyor işte
Şantiyemiz ve arılığıngenel bir bölümünü görüyorsunuz.
Bizden 400 metre aşağıdaki bir arıcı meslektaşımızın bin bir zahmet çekerek gürgen ağacındıki arılırı.
Ve danha aşağıya vardığımızda çam ağacında çeşitli güvenlik önlemleri alarak oluşturulmuş bir arılık daha,tabii bütün bu zahmetli işler AYI OĞLU AYININ yüzünden yaşanmaktadır.
çam ağacındaki kara kovan boş bir kara kovandır,buraya konulmasının sebebi orda oğul gelip içerisine girmesidir.
ve dönüş yolumuz devam etmekte,yol boyunca çok güzel fotolar aldım bir kısmını sizinle paylaşıyorum,komarlar bu yıl coşmuş sanki
Buradada yeşiltepe köylü bir arıcı meslektaşımızın geliştirmiş olduğu bir sistem,arılar ayının ulaşamayacağı şekilde ve altkısımda baraka arıcı evi olarak kullanılmakta.
Yeşiltepe boğazda yeni yapılan bir yol çalışması.
Yeşiltepe toronis geçidinden kaçkarların manzarası.
Geçitte bir müddet mola verip etrafı gezerken bizim köyde bir ay önce açıp bitmiş olan çifin çiçeği.Burada şimdi açmak ta.
Geçitteki komar çiçeğinin yakından görünümü.
Çayeli yeşiltepe köyünün yukardan görünümü.
Yeşiltepe köyünün şehidi bizim şehidimiz İDRİS DEMİRBAŞA Allahtan rahmet dileklerimizle
Kaptanpaşa kemerköprüsü
Senoz deresinin debisinin ve bulanık akmasının sebebi yağış filan değil,havanın sıcak olmasından dolayı yaylalardaki karların hızlı bir şekilde erimesinden kaynaklanmakta.
Çayeline doğru ilerlerken yol kenarında yine ayılardan korunmuş bir arılık.
Karadeniz sahil yolu çalışmaları sonucu bu güzelim yerler bu şekilde kirletilmiş durumda.
Çayeline doğru ilerlerken başka bir taş ocağı,artık kapatın bu taş ocaklarını yol bitti diyesim geliyor,yeter bu kadar bu doğaya yaptığınız tahrıbat.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

RİZEMİZİN EŞSİZ GÜZELLİKLERİ,ARILARIN SON DURUMU

Cuma akşam 10.30 gibi hemşin kantarlıdaki arılığımıza ulaşmış durumdayız.
Yorgun olduğumuz için hemen yataklara koştuk,gerçekten bu oksijende uyumak bir başka oluyor ve sabahleyinde bizi harika bir hava karşılıyor.
Etraftaki çiçekler kardan ve soğukta hiç etkilenmemuiş guibi görünüyor,buda tabiiki bizleri sevindiren bir durum.
Eeee havayı iyi gördük bu bizim için değişik bir gezinin davetçisi oldu,doğanın bize verdiği güzellikleri biz yaşadık ve sizinlede paylaşıyoruz,şelalemiz sadece bunlardan biri.
Yolumuz yayla yolu ,kardan kapalı değilse ulaşabildiğimiz en son yaylaya kadar çıkacaz,bu arda güzel organik komar çiçeklerimizide gözden kaçırmıyoruz.
Güzel bir enstantane daha....
Yaylalardan akıp gelen billur sular.
Acaba bu resmin bir benzerini dünyanın neresinde vardır ,bir yanda baharın güzellikleri ,bir yandada yeni yağan karın bu ortama kattığı armoni...
Orjinal bir şelale daha.
Burası kurt boğazı birtaraftan aşağı iniş yönü sizi fırtına vadısisine götürür.
Biz bu bileme taşına yöremizde kösre deriz ,bulmuşken hemen ahmet abinin bıçağını bileyelim dedik.
Yorum yok,yorum sizin.
Kurt boğazı denilen yer burdaki yaylaların ve yolların kavşağı oluyor,yukardaki yaylalara,kito,ambarlı ve diğer yaylalara çıkamıyoruz yeni yağan kar yolları kesmiş karlar eriyince oralarıda görecez inşallah,bizde yolu açık olan badara ya geldik,işte taze karlar.
Badara YAylası'na vardığımızda orada kimsenin olacağını tahmin etmiyorduk. Süpriz bir şekilde Özcan ve BAhtiyar abileri orada bulduk. Kendileri HEmşinli olup yaylalarının da bu yayla olduğunu biliyordum. Onların işi şuan için hayvancılık ya da başka bir iş değil tabiki, onlar şuan dinlenmek amacıyla orada bulunuyorlar. YAyla harika. Elektrik ve mobil telefon imkanları mevcut. Pansiyon tipi evlerin de yapılmakta olduğunu belirtmek isterim. Özcan kardeşim; hava biraz serin olduğundan kuzineye odunları attı ve bizi hemen içeriye aldı. HArika bir çay ikram etti bu arada kahvaltı etme imkanımız da oldu ama aç değildik.
Kahvaltı menümüz de fena değildi:) Arıcıların kahvaltı sofrası olur da sofrada bal olmaz mı? :) Yediğimiz bal buraların orjinal komar ve kestane karışımından oluşan baldır. Harika.
Yaylayı dolaşırken, 3-5 kişiye çok rahat hitap edecek ahşaptan yapılma bu pansiyon tipi evlere bayıldık doğrusu.
Çaylar içildi, herkes dinlendi güzel sohbetler edildi. Vakit veda vaktiydi şimdi. Fotoğraftakiler de (soldan sağa doğru)arıcı arkadaşım Davut SARI, yaylada bizi ağırlayan ve minübüsçü olan Bahtiyar Abi, yine arıcı arkadaşım Mehmet Ali ŞİMŞEK, bizim Ahmet ÖZDEMİR ve son olarak da mekan sahibi Özcan kardeşim. KEndisine bizi ağırladığı için tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Özellikle bu fotoğrafa ayrıca değinmek istiyorum ve bu fotoğrafı Selahattin GÜNEY başkanım için yayınlıyorum. Az da olsa sanatsal zevki olan herkes bu fotoğraftan kendisine bir duygu çıkartabilir. Karadeniz'in o kendine has havasının en güzel yansımasıdır bu fotoğraf. Bir yanda başında sis görülen dağlar bir yandan da güneş ışınlarını almakta. O eşsiz manzaranın önünde duran yaşlı çam ağaçları da portreyi tamamlayan güzel ayrıntılardan biri. Bu manzarayı yakından da görmenizi isterdim. Gerçekten güzel bir fotoğraf.
Burada orman gülü (komar) topluluğu görülmekte. Az yukarılarda ise terbiyeli bir şekilde büyütülmüş Ladin ( gürgen) ağaçları bulunmakta. Bu ağaçlar kara kovan arıcılığı için en uygun mekanlardır. Karakovanlar ağaçlara boş olarak çekilir. Orada oğul kovanlara girer ve bu şekilde organik bal üretimi başlar. Bu işe de yörede "meşecilik" denir. Meşe ile bir ilgisi yoktur fakat zamanla bu şekilde kalıplaşmış bir deyiştir.
Ormanda yapılan ormancılık çalışmaları.
Orman işletmesinin ağaçlara zarar veren kurt ve böcekleri toplamak için yaptığı bir çalışma. En az 100 tane çarpmıştır gözüme. Larva şeklinde olan böcekler özellikle çam ağaçlarının kabuklarını yiyerek ağaçlara zarar vermekte. Bir çoğunu kontrol ettim ve hiç birinde böcek göremedim. Hiç bir işe yaramadıkları halde ormanın her köşesinde bunlardan görülmekte. Ormanın doğal ve güzel görüntüsünü bozmaktan başka bir şey yaptıkaları yok. Bir de önlerine gelen çam ve gürgen ağaçlarını kesip yok ediyorlar. Bu durum can sıkıcı bir durum. Bırakın böcekler yesin daha iyi. Eko sisteme dokunmayın!
Adaşım olan Salih Amca'nın arılığı. Ayı problemi için değişik bir çözüm yolu bulmuş. Fotoğrafta dikkat ederseniz bize doğru bakan bir manken var. Mankenleri giydirip insan suretine sokarak ayı tehlikesine karşı kendince önlem almaya çalışmış. Bakalım işe yarayacak mı!
Ve cumartesi günü akşamı. Şantiyedeki yerimizde çay ve muhabbetin keyfini çıkartıyoruz.
Ve pazar sabahı. Hava yine harika. AHmet abi de karakovanı yakın takibe almış durumda. Bal geliyor mu ona bakıyor sanırım :) Karakovanları izlemek ayrı bir haz veriyor insana.
Korktuğumuz olmadı. Kar ve soğuktan fazla etkilenmedik. Arıların çalışmaları fevkalade iyi durumda.
Bir poz da bendeniz sizlere vereyim.
Fotoğrafta gördüğünüz Rize/Pazarlı emekli öğretmen Şezayi Amca. Kendisinin 12 kolonisi var ve senelerdir bizimle beraber bu işi yapmakta. Geçen yıldan beri bir rahatsızlık geçiriyor ve tedavi oluyor. İnşallah tedavisi iyi sonuç verir ve uzun yıllar boyunca bizi onunla beraber arıcılık yapma zevkinden alıkoymaz :)
Yine geçen yılki bir arıcı amcamız olan Fikri KETENCİ'yi yaklaşık bir ay önce kaybettik. Bu işi yaparken onunla beraber yaşadığımız anıları sık sık anımsıyor ve bu dünyanın ne kadar yalan olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Maddiyattan ziyade maneviyatın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Fikri amcamıza tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Kendisinin bir fotoğrafı olmadığı için sizinle paylaşamıyorum.