Bu Blogda Ara
27 Ocak 2010 Çarşamba
RİZE'DEN KAR MANZARALARI VE BALIK ZİYAFETİ...
17 Ocak 2010 Pazar
TEMA VAKFI ARICILIK ÇALIŞMALARI RİZE;
programda macahel a.ş arıcılık uzmanı sayın;Mehmet CEYLAN 'ın sunumu ardından soru cevap şeklinde faydalı birbilgi alış verişi sağlandı.
Tema vatfı işbirliğiyle macahel aş. tarafından 16 ocak 2010 da rizede bir konferan düzenlendi.
Program açılış konuşmasını TEMA Vakfı Rize temsilcisi Nevzat Özer yaptı, Doğu Karadeniz Bölgesinin kıyı çizgisinden hemen yükselen dağları, derin vadileri, orman gülü çalılıkları, iklimsel özellikleriyle çok zengin ve çeşitli arı florasına sahip olduğunu, bu durumun da arıcılık faaliyetleri açısından çok önemli imkanlarlar sunduğunu belirtti.
Bölge halkının bu özellikleri üretime, gelire dönüştürmekte zorlandığını, koloni başına bal veriminden kaliteye, hijyenden pazarlamaya kadar bir dizi sorunla karşılaştığını vurgulayan Özer, ''Yanlış uygulamalar ve denetimsizlik, arıcılığı yok olma noktasına getirmektedir. Diğer taraftan şifa olsun diye bal yediğini sanan tüketiciye ticari glikoz ve kanserojen maddeler sunulmaktadır. Oysa Türkiye, iklimi ve florası ile bugünkünün on katı bal üretim potansiyeline sahiptir. Gelişmiş ülkelerde kişi başına bal tüketimi bizim ülkemizden üç kat fazladır. Balın dış satım imkanı fevkalade yüksektir. AB'nin bal açığı 150 bin tondur.'' dedi.
İkinci konuşmacı olarak Rize tarım il müdürümüz sayın Adem ÇEKİÇ söz aldı,teşekkür ve temennilerini belirtti.
Tema vakfı başkanı sayın Ümit Yaşar GÜRSES
Tanıdık arıcılarlada görüşme imkanı bulduk;soldaki Hüseyin KABİL (bloğu olduğunu burda öğrendim)yanındaki Anzerli Mahmut ÖZÇELİK, anzer petek yetkilisi ve bendeniz
Arı malzemecisi şaban ve pazarlı arıcı bir arkadaş
Hüseyin KABİL, Mahmut ÖZÇELİK ve yine blogcu kardeşim Onur DEMİRCİOĞLU http://yagmurulkesi.blogspot.com/
Sonuç olarak bugün hava Rizede soğuk olmasada puslu ve yağmurluydu; bu etkinlik içimizi ısıttı diyebiliriz.::)
13 Ocak 2010 Çarşamba
BAL'DA SAHTECİLİK BU KADAR AÇIKTA OLMAMALI
Resimde görülen marka Rize arıcılar birliğinin patentini almış olduğu kısa adı R.A.B. 53Olan arıcılar birliği üyelerinin ücret ödeyerek oluşturulan dolum tesisi,bu tesis üyelerinin ballarını belli bir ücret alarak dolumunu yapmakta.Bu elimizde tuttuğumuz kavanoz bal bir gürcü vatandaşının ilçemiz çayeli'nde açmış olduğu tezgahta pazarlanmakta.
Bu gün 13 ocak 2010 çarşıda iki arıcı arkadaşım bu konuyla ilgili bana şikayette bulundular .Arıcı arkadaşlar;soldakiMehmet ŞALAMBAR sağdaki ise Mustafa KARAL her iki arkadaşımızda eski ve bu işten ekmek yemeye çalışan arıcı arkadaşlarımız.Bana anlattıkları baktımki benimde sorunum gibi görünmekte arkadaşlar biz balımızı 20 liraya satamazken bizim markamızla bu adamlar 30-35 liraya bal satabilmekteler.
Gürcü vatandaşının tezgahı bu şekilde her şey apaçık ortada,bizim markamız daha bize pek yaramadan yabancıların ekmeğine yağ sürdüğü ortada,ne olacak denetim yok ilgilenen yok sadece arıcılarımızı aidat toplamak içinmi bu çatı altına topluyorlar.Sokakta bal satan satana ,hijyen durumu ne belli değil .
Bu resmini gördüğünüz gibi en azından beş yerde daha bal satan gürcüler mevcüt.balların üzerinde hem rab53 hemde patenti belli olmayan balcı markayla satıyorlar,ve en üzücüsüde bizim vatandaşımız bunlara prim tanımakta yani onların balına ilgi göstermekteler aslında yerli arıcılarımız bu tip ballarını daha ucuza satmalarına rağmen.
Benim bundan sonra bu sorunu ilk önce önümüzdeki cuma günü birlik başkanımız sayın;Fevzi CİVAOĞLU'na iletip bu patentle bu balların dolumunun neden yapıldığını şahsen kendisinden öğrenmeye çalışacağım.Eğer başkanım bu sorunu çözerse sorun benim için kapanır ama yine bizim ballarımız depolarda duruken bu işler devam ederse biz arıcılar bu işleri her platforma taşıyacağımızı herkes bilmelidir.
Gürcülerin bal satışı yaptığı arabanın plakası bu.http://www.rab53.com/haberler.asp?haber=goster&haberne=9&baslik=ilce_gezileri Buradaki linkte birlik başkanımızın bu konudaki güzel bir çalışmasını yeni öğrendim,başkana teşekkür ediyoruz.