Bu Blogda Ara

29 Haziran 2010 Salı

ERZURUM YAYLA YOLCULUĞU;

Bugün 29 haziran 2010 Erzurum'un karadeniz bölümünde kalan 2300 rakımlı kapılı köyüne gidiş zamanımız geldi.Bu gün akşam bütün şantiyeyi söküp ,arıları yolculuğa hazırlayıp nasipse gideceğiz,yolculuğumuz ve yeni yerimizle ilgili resim ve haberleri 4 gün sonra buradan paylaşmak dileğiyle.

24 Haziran 2010 Perşembe

HEMŞİN KAÇKAR DAĞLARI KOMAR BALI HASADI;

Yaklaşık 2.5 ay önce başlayan arıcılık maceramızın Rize bölümü Hemşin kaçkar dağları kantarlı mevkiinde mutlu sonla noktalanıp , önümüzdeki ikinci mevsim için Erzurum yaylalarına doğru zor bir yolculuğa çıkış hazırlıklarımız başlamış durumda. Bu senede allah bize değer ve ilaç olarak çok kıymetli olan komar ve likapa(yaban mersini) karışımlı balımız hasat edildi,bu ürün her zaman üretilemeyen ve veriminin senenin meterolojik şartlarına bağlı olarak değiştiği bir ürün olmakla beraber ekonomik olarak'da arıcının yüzünü güldürebiliyor. Bizim hemşine çıkış tarhimiz;17 mayıs 2010 ,bu günse 24 haziran , yaklaşık bir aylık bir bal akımı oldu.Bu senenin balı kıvam olarak çok iyi görüntü veriyor,yeni ürünlerimizle ilgili resimli bir tanıtımımız olcak ilerki günlerde. Sağım yaparken bir taraftan'da kestane ve boğürtlen çiçeklerinden çok güzel bir bal gelişi başlamış durumda ,biz kestaneden üretim yapmadığımız için bu akışı terk edip gitmek zorundayız. Diyeceksinizki neden!? kestaneyi beklememiz için 20 gün daha burda kalmamız gerekir,bu demek oluyorki Erzurumun bal mevsimini kaçırmış oluyoruz.bizim için Erzurum daha verimli. Bal sağım işi çok dikkat ve bir o kadarda çabukluk isteyen bir iş;Mutlaka arınız çoksa bir ekip çalışması yapmalısınız,bu iş için 4 kişi en azından olmalı.İki kişi çerçeve çekecek biri körükçü ,diğer iki kişide yağmalanmadan balları sağım çadırına taşımalı. Bana ait çerçevelerin bir bölümü.Ballı petekler çadırda toplandı ,bu arada çadırın içerisi 35 derece sıcak olursa balın süzülmesi çok kolay oluyor,eğer hava kapalı veya yağışlıysa sağım yapılmammalı. Makinistliği her zamanki gibi ben yaptım. İçerdeki sıcaklık zaman zaman 40 dereceye çıkınca !!!:)
Alt resimdeki arkadaşlar soldanki ;Eyüp AL,ve Tuncay YAKUPOĞLU.

AŞIRI YAĞIŞ TEHLİKESİ !!!

METEOROLOJİK UYARITarih: 24 Haziran 2010 Perşembe Saat: 00:50 Uyarı No: 228 Uyarı Kodu: Normal RİZE İLE ARHAVİ VE HOPA ÇEVRELERİNDE AŞIRI YAĞIŞ VE SEL TEHLİKESİ! Beklenen Hadise Gökgürültülü Sağanak Yağış Beklendiği Yer Rize ve doğu ilçeleri (Ardeşen, Fındıklı, Pazar, Çayeli ve Gündoğdu) ile Artvin'in Hopa ve Arhavi ilçeleri ve çevrelerinde aşırı yağış beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı ilgililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir. Başlama-Bitiş Zamanı 24.06.2010 11:00-21:00 Hadisenin Şiddeti Aşırı Yağış Oluşması Muhtemel Riskler Ani Sel - Su Baskını - Sel - Heyelan - Yıldırım

14 Haziran 2010 Pazartesi

ANKARA YOLUNDA BİR DOST ZİYARETİ;

11 Hziran cuma günü kızlarım ZEYNEP ve BÜŞRA'yı almak için bi ANKARA yolculuğum oldu.şöyle;Direkt Rize'den Kayseri üzerinden Ankara'ya gidip çocukları alip cuma günü akşam Kayseri'deki kardeşim AHMET 'te geceyi geçirip kardeşimde bize katılımıyla Sivas ,Erzincan istikametinden devam ettik,tabii sayın dostum VECDİ KÜÇÜKYILMAZ'I ziyaret etmek için bu yolu tercih ettiğimi net bir şekilde söylemek istiyorum.İlk buluşma anımızı sevgili kızım Büşra ölümsüzleştirdi ve bundan sonraki resimlerin hepsini görüntüledi.:) Buluşma yerimiz Erzincan'nın Refahiye ilçesindeki bir dinlenme tesisi,burda buluştuktan sonra kısa bir mola verip çaylarımızı yudumladık. Buradan hiç vakit kaybetmeden hemen KEMAH'a gitmemiz devdreye girdi. Vecdi abinin evinin bulunduğu bahçede bir günün anısını ölümsüzleştirme protokol resmimizi çekildi.(soldan büyük kızım Zeynep,ben,Vecdi abi,kardeşim AHMET,yeğenim Fatih,büyük yeğenim Tugay ve küçük kızımBüşra.) Resmin solundaki ,vecdi abinin kardeşi edebiyatçı sayın MİTHAT KÜÇÜKYILMAZ hoca,onunlada tanıştığıma çok memnün oldum. Vecdi abinin bahçeden:) Burdan Fırat'ı arkamıza lap bir aile pozu verdik. Kemah'a gelipte MELİK SULTAN diye bir zat'ın türbesini ziyaret etmemmek olmaz tabii. Türbe girişi. Küçük bir yoldan sandıka'nın bulunduğu bölüme girdik,sandukanın üst kısmı camekan olarak yapılmış ve zat içerisinde görülebiliyor,800 yıllık mumya'yı iyice inceledik,aslında resmini alabilirdik buradan sizinle paylaşabilirdik ama görevli çekmememizi istedi bizde israr etmedik . Vecdi abi bizi evinde en iyi şekilde ağırladı,burada vecdi aga'nın küçük oğlu Ömer'i kısada olsa sevme zevkine eriştim,ALLLAH bağışlasın çok şekerdi kereta.:) Vecdi abi bahçesine meyve olarak ne bulmuşsa dikmiş,biz bütün meyveleri dalından yeme zevkine ulaştık,çok hoş bir ortamdı. Arkam'da Fırat daha arkaplanda urartulardan kalma kalenin bir kısmı ve kemahın bir bölümü,vecdi abinin evi şehrin üst tarafında. Bodur elma ağaçları meyve dolmuştu. Son anlarımız bu mekanda akıp gitti,burası türbenin bahçe kısmı burada ikişer bardak çayımızı yudumlarken çok keyifli bir muhabbettir zamanı alıp götürdü elimizden. Burda dalinda dut yememiz. Ydi veren çileklerede ilgimiz iyiydi. Vecdi abi kendine diğer karakovanlara göre daha büyük bir karakovan yapmış ,oğul olunca bu kovana koyacakmış. Vecdi abi arılarının tamamını 8 km. yukardaki bir bölgeye götürmüş.Tam hazırlandık oraya gidip hem arıları inceleme hemde bir semaver çay keyfine erişmek için hazırlık yaparken birden bastıran bir fırtına ve yağış bizi bu etkinlikten etmişde olsa işin güzel tarafı buralara uzun süren bir aradan sonra yağış yağmasıydı.
Sonuç olarak bu yolculuğumuz esnasında daha önceden internet'ten tanışıp dostluğumuzu geliştirdiğimiz vecdi abiyle yüz yüze görüşmekten sonderece memnün olduk,bizleri çok sıcak ve bir o kadarda gönülden ağırladı ,aslında bizi bir gece misafir edecek şekilde hazırlık yapmıştı,çok isterdik bir akşam dinlenip uzun uzun sohbet etmeyi ama bizim Rize'de bulunmamız gereken başka bir etkinlik bu planımızı ilerki bir tarihe ertelemiş oldu sadece.Bu vesiley'le vecdi abiye ,saygıdeğer eşi yenge hanıma ,kızına ve oğlu Ziyaya sonsuz şükranlarımızı buradan bir kez daha sunuyoruz.Kendilerini iade'i ziyarette Rizede ağırlmaktan memnün olacağımızı belirtiyoruz. Zigana tünel girişi. Erzincan-Sivas arasından bir enstantane .