Bu Blogda Ara

16 Ekim 2008 Perşembe

ARININ ÇAY İÇİŞİ

4 yorum:

AHMET ARICI dedi ki...

balın iyisi
- kötüsü yoktur. Gerçeği ve güvenilirliği vardır.
Vitamin - Mineral vesair beslenme değerleri bakımından, 2000
- 3000 metre yükseklikteki yerlerden sağlanan hoş kokulu nefis açık renkli bir bal ile, sahil kesiminden alınan koyu renkli, nahoş lezzetli bir bal arasında beslenme değeri bakımından, ya hiç ya da pek az kabili tefrik fark mevcuttur.AHMET ARICI

AHMET ARICI dedi ki...

ARILAR...

500 gram bal için arılar, 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konup kalkıyor.
Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor,
100.000 km kanat çırpıyor.
Bu deli çalışmanın arasında,
Dönüp "öbür arı benim kadar dolaşıyor mu?" diye kontrol gereği de duymuyor.
Birbirlerine tam bir güven içinde sadece hedeflerine odaklanmışlar!...
Bir bilgisayar saniyede 16 milyar aritmetik işlem yaparken, bilgisayarın doğadaki rakibi bal arıları bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapmakta.

Bir koloninin pazarlanacak 1 kg bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için, 8 kg bal tüketmesi gerekiyor.
Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi demek...
Onlar bu işi canla başla yapıyor, ve genetik olarak nesilden nesile aktarılmış bir tembellik asla söz konusu olmamış!
Bu arı cumhuriyetinde cinlik yapmak için "birkaç gram bal da kendime saklayayım" diye peteği hortumlayana da şimdiye dek rastlanmamış.

Hepsi
Güneşin "kalk" ziliyle çalışmaya başlayıp,
Güneşin "paydos" ziliyle dinlenmeye çekiliyorlar.
Hiçbir arı, "kraliçe hanım işin kaymağını yiyecek diye ben geberene kadar çalışmam abi..." de dememiş,
Kovandan çıkınını alıp başka yollara düşüp başka bir kovanda cumhuriyet kurmayı da düşünmemiş!
Karşı kovandakileri kıskanıp o peteğe dadanmamış!
Her bir petek gözünün altıgen prizma şeklinde inşa edilmesi esas peteğin direncini sağlıyormuş.
Bu nedenle kilolarca balı rahatlıkla taşıyabiliyor.
"Gerçekten de en az balmumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır" diye onaylıyor fizikçiler.

AHMET ARICI dedi ki...

ARILAR...

500 gram bal için arılar, 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konup kalkıyor.
Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor,
100.000 km kanat çırpıyor.
Bu deli çalışmanın arasında,
Dönüp "öbür arı benim kadar dolaşıyor mu?" diye kontrol gereği de duymuyor.
Birbirlerine tam bir güven içinde sadece hedeflerine odaklanmışlar!...
Bir bilgisayar saniyede 16 milyar aritmetik işlem yaparken, bilgisayarın doğadaki rakibi bal arıları bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapmakta.

Bir koloninin pazarlanacak 1 kg bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için, 8 kg bal tüketmesi gerekiyor.
Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi demek...
Onlar bu işi canla başla yapıyor, ve genetik olarak nesilden nesile aktarılmış bir tembellik asla söz konusu olmamış!
Bu arı cumhuriyetinde cinlik yapmak için "birkaç gram bal da kendime saklayayım" diye peteği hortumlayana da şimdiye dek rastlanmamış.

Hepsi
Güneşin "kalk" ziliyle çalışmaya başlayıp,
Güneşin "paydos" ziliyle dinlenmeye çekiliyorlar.
Hiçbir arı, "kraliçe hanım işin kaymağını yiyecek diye ben geberene kadar çalışmam abi..." de dememiş,
Kovandan çıkınını alıp başka yollara düşüp başka bir kovanda cumhuriyet kurmayı da düşünmemiş!
Karşı kovandakileri kıskanıp o peteğe dadanmamış!
Her bir petek gözünün altıgen prizma şeklinde inşa edilmesi esas peteğin direncini sağlıyormuş.
Bu nedenle kilolarca balı rahatlıkla taşıyabiliyor.
"Gerçekten de en az balmumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır" diye onaylıyor fizikçiler.AHMET ARICI

Unknown dedi ki...

Vay ahmet eby sende neler varmış,bizlere ışık tutmaya devam etmeni temenni ederim.