Bu Blogda Ara

28 Şubat 2008 Perşembe

POLEN AKIŞI ......

Havaların düzelmesiyle beraber arılarda faliyetler arttı video bügün çekildi yoğun bi şekilde polen akışı vardı..

26 Şubat 2008 Salı

ÇAYELİ'NDE ARICILIK

Fotoğrafta gördüğünüz şahıs, 45 yıllık arıcı abilerimizden Necati KÜLÜNKOĞLU. Kendileri arıcılığı hem ticari amaçla hem de hobi olarak yapmaktadır. Bu konuda uzman bir isim olduğunu söyleyebilirim . Özellikle karakovan kategorisinde.Necati abimizin ilçemizde açmış olduğu dükkanda arıcılık üzerine çeşitli araç ve gereçler bulunmaktadır.
Necati KÜLÜNKOĞLU abimiz bir yıl önce açmış olduğu dükkanında arıcılık adına çok büyük hizmetlerde bulunmaktadır. Öyle ki; bir çuval şekeri götürüyorsunuz, keke katılacak balı da götürüyorsunuz malzemeyi fotoğraftaki makinede toz şekeri pudra şekeri haline dönüştürüyor. Diğer makinede ise malzemeleri karıştırıp kek haline getiriyor ve size veriyor. Bundan da sembolik bir ücret alıyor. (10 YTL)Bu konuda ilçemiz arıcılarına kolaylık sağlıyor ve hizmet veriyor.Kendisine tüm arıcılar adına teşekkür ediyoruz. (ben yine de arılarıma kek vermeye karşıyım.:) )
Necati abinin dükkanından Ramazan YILDIZ, Necati abinin oğlu (ortadaki), Hacı Nuri Bostan Amca, arıcı ustası (karakovan ustası) Necati KÜLÜKNOĞLU.
Not: Hacı Nuri BOSTAN Amaca'nın arılara yazmış olduğu bir destan var ve bu destanı kendi ağzından videoya alma imkanı buldum.Bu videoyu sizlerle videolar bölümünde paylaşacağım.Mutlaka izlemenizi öneririm. Karadenizlilerin atma türkü alanında yetenekli olduklarını kanıtlayan bir olaya şahit olacaksınız. Nuri B. Amca'mızın 8 kovan arısı bir ayı tarafından telef edilmiştir ve afiyetle yenmiştir :) Nuri Amca'mız da bu ayıyı becermiş ve pençelerini hatıra olarak arabasına asacağını söylüyor. Nuri Amca'mız bu olayı kendince destanlamış ve kendini ayı yerine koyup olayı ayı gözünden değerlendirmiş.

ORJİNAL KARA KOVAN..

Bu güzellikteki karakovan bulunurda hatıra fotoğrafı çekmeden oludmu.

Kaynağından ojinal karadeniz üsülü kara kovan.çapı 95x75cm.olup gövdesi tek parçadan ibarettir,delme kütük kovandır.

24 Şubat 2008 Pazar

23 şubat cümartesi günü arılığım gerçekten çok neşeli23 şubat günü arılık ve hava çok güzeldi ,sırayla hepsi bu şekilde uçuşa geçti ben bir tanesini çektim ,seyre değer diye paylaşmak istedim.

23 Şubat 2008 Cumartesi

BUGÜN ARILARIMLAYDIM..

Bugün arıların bol miktarda polen taşıdığını da gördüm.Polen kaynağı şu anda sanırım sadece kızıl ağaç ve fındık.Demek oluyor ki polen noktasında da bir sıkıntı yok.Bal var Polen var Hava güzel Mevcutlar da birhayli güzel daha ne isteyebilirim ki :):)
Hep savunduğum birşey vardır: arılarımızı sonbaharda bal ve polen stoğuyla kışa sokarsak arı kaybı da olmamasıyla birlikte kendine öz beslendiği için dayanıklı ve daha verimli arılar elde ediyoruz.Ayrıca kek verme gibi bir lüksüm de yoktur benim.Bugün yaptığım işlerden biri de arıların resimde de görünldüğü gibi sırlı ballarını biraz açarak bal ve polen stoklarını görmeye çalıştım.Ve sırlarını biraz eşeledim ki yavruya teşvik olsunlar.En güzel teşvik budur arkadaşlar,bu mevsimde..
Bal ve polen stoğu net bir şekilde görünmekte zaten.Üzerine bir kez tıklayıp büyümesini sağladğınızda kapalı yavruları dahi görebilirsiniz.Yeni çıkmış arılar da var.Çok süper arıların duruma ya gayet iyiydi memnun kaldım.Haydi Aslanlarım kim tutar siizii :)
Zaman kaybına uğramadan hemen körühümü yaktım doğru arıların yanına.Aşağı yukarı 45 gündür hiç uğrayamamıştım.Arılarımın durumu Allah'a şükür çok çok iyiydi.Gördüğünüz bu kovanda yaklaşık 8çıta arısı mevcuttur.Ben şu izlenimi edindim bu sene iklimin çok sık geçmesi kovanlardaki mevcut arı kaybını önledi.Sonbaharda arılarımı kışa nasıl soktuysam aynı mevcutla buldum.Bir de arılarda bal ve polen stoğunun son derece iyi oluşunun da buna etki ettiğini düşünüyorum.Ben hiç kek falan da vermedim.Vermeme gerek de olmadı düşünmedim.Yeterince bal ve polen stoğu ya pmıştı keratalar:)
Yürüdüm ve sonunda bizim babaocağına vardım.Uzun zamandır gitmemiştim ev bana bir başka güzel geldi.Ne olursa olsun insanın doğup büyüdğü yer bir başka oluyor gerçekten.Çeşitli duygulara kapıltıp durdum bir müddet.Sanki ev beni görünce gülümsemiş gibiydi:)Allah kimseyi kimsesiz bizi de bu %100ahşap evimizsiz bırakmasın :)
Bugün hava çok güzeldi.14dereceye kadar ulaştı sıcaklık.Ben de fırsat bu fırsat dedim doğru arılarımın bulunduğu babaocağıma gittim.Arabanın kara saplandığını sanmayın sakın :) buraya kadar yol iyiydi buraya park ettim 100 metre kadar yürüdüm arıların yanına.

21 Şubat 2008 Perşembe

RİZENİN HER HAVASI Bİ BAŞKA.

Bu kadar karın arasında bu görüntü gözümüzün pasını silsin.Burasıda Rizenin eşsiz güzelliklerinden bi yayla manzarası..
ne kadar yoğunyağıyor ama seyride çok hoş oluyor,bizim burda sakin yağar ve hemenki yağarkende pek ruzgar olmaz.
Evet arılarımızdan şu günlerde bihaberiz allah onları korur inşallah.iki günden beri yoğun kar yağışı rizeyi esir almış durumda ,arılığımın bulunduğu yerde 1 metreye yakın kar var ve birkaç gün daha heralde onlara ulaşmam çok zor.yalnız bu gün hava düzeldi çok hızlı bi kar erimesi görülmekte,bu demek oluyorki bir kaç güne kalmaz yemeklik karda kalmaz. Resmin üzerine tıklarsanız karın güzelliği daha net bi şekilde ortaya çıkmış olur.....

19 Şubat 2008 Salı

Çayelinden karlı bir manzara.....

BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİMİN KARLARI..

Kar gece yağmaya başladı sabah 15cm vardı akşama kadar bu şekilde yağıda hatta bazen çok daha fazla yağdı..
Deniz,kar ve dalga ..
hepsi bir arada .. Çayeli sahilleri..
Rize'de beklenen kar sonunda yağmış bulunuyor.Zaten fırsat da bekliyordum hemen kaptım makinayı bişeyler çekmeye çalıştım.Manzara nasıl ?

17 Şubat 2008 Pazar

.......

Adamın biri her zamanki gibi berberine tıraş olmaya gitmiş.Berberle farklı konularda konuşurlarmış.Konuda en son allah'tan bahsetmişler. _Hımm.Adamım ben senin anlattığın gibi allah'ın varlığına inanmıyorum. _Neden? _'Çık dışarıya görürsün.Allah olsa bunca millette sıkıntı, keder, hastalık, bunca yetim çocuk dışarıda olur mu?İzin vermezdi.'demiş. Adam düşünmüş yanlış birşey konuşulmasın diye susar ve tıraşı bittikten sonra çıkar.Cadde de saçı sakalı uzun bir ihtiyar görür ve herhalde uzun zamandır tıraş olmamış diye düşünmüş.Hemen berbere geri dönmüş.Berbere: _Bu dünyada hiç berber yok.Olsa saçı uzun birini tıraş ederdi demiş.Berber: _'Berber benim.'demiş.'Eğer adam benim yanıma gelmezse ben nasıl tıraş ederim?' demiş. _'işte püf noktası budur.Sen allah'a yaklaşmazsan sonu böyle acı kederli olur.' demiş.

BAŞ BELASI YABANİLER

Yabani hayvanlardan çok çekiyoruz.Bu resimde gördüğünüz bir yaban domuzu,beraber arıcılık yaptığım arkadaşım Ahmet Özdemir ve arkadaşı Ergin Abi ava çıktılar ve bir kaç tane yabaniden kurtardılar bizi:) bana da bu resmi gönderdi ben de paylaşayım dedim.
Diyeceksiniz ki bu yabaniler de bir hayvan alıp veremediğiniz nedir?
Bu domuzlar bize ekili hiç birşey bırakmıyor.Ne var ne yok harap ediyorlar.Son yıllarda da sayıları birhayli artmış durumda anca bu şekilde biraz önlem almış oluyoruz.Arıcılıkdaki asıl büyük sorunumuz ayılar ayı oğlu ayılar:) Onların sayıları da son derece artmış durumda.Onlarla uğraşmak maliyetimizi daha da katlıyor doğrusu.

13 Şubat 2008 Çarşamba

İSTANBUL'UN ORTASINDAYIZ ..

Ayasofya camiinden Topkapı sarayına geçerken manzarayı gören kızım atladı objektifin önüne:)
İstanbulu kuşatan ve dünyadayyken Cennetle müjdelenen muhteşem insanın FATİH SULTAN MEHMET HAN hazretlerinin türbesine gittim..İnsanın içi huzur doluyor.Gerçekten öyle bir insanın huzuruna çıkmak çok başka bir duygu..Allah bizleri de onların şefaatine erdirsin inşallah.
Sultan Ahmet camiine de gittik ama namaz esnasında denk geldik içerisinde rahat rahat dolaşamadık.Gerçekten çok güzel bir yapi,mimari..Zaten o gün camilerde biz gideceğiz diye bir telaş vardı sanki Fatih camisinde de 3tane cenaze vardı Eyüp Sultana da gittik yetişemedik cami kapanmış :)Süleymaniye de tadilata girmiş onun da içinin bir kısmını göremedik..Beyazıta da zaten girmedik ama dıştan bir bakış bile yeterli gerçekten..
İstanbulda bulunduğumuz sürece kızımla birlikte hemen hemen bütün tarihi ve turistik yerleri gezmeye çalıştık.Bir günümüzü de suriçi İstantanbula ayırdık.Dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a İstanbulun tam ortasını belirtmesini istemiştir.O da İstanbul'un tam ortasını resimde görülen yer olarak belirlemiş nişan olarak da bu taşı koymuştur.

11 Şubat 2008 Pazartesi

Etilerde Arıcılık

Yukarıdaki resimde gördüğünüz abim yakın bir akrabamdır Ahmet ARICI.Kendisi Etiler/Arnavutköy yolu üzerinde arıcılık yapmakta.Fakat son yıllarda arıcılıktan bir hayli soğuduğunu söylüyor kendisi.En büyük şikayeti etrafta kullanılan böcek ilaçlarıymış.Daha önceleri göçer olarak Beykoz kestane ve oratan da Trakya'ya gidermiş.Fakat son iki yıldır Etilerdeki yerinden arıları hiç oynatmadı.Keni ihtiyacı kadar bal tahsil ediyor sadece.Bana düşen görev de Ahmet abimi yeniden heveslendirmeye çalışmak oldu.İçerisindeki dinamiti ateşlemeye çalıştım ve başarılı olduğum da söylenebilir..Kim tutar seni Ahmet Abii ha gayret :))

İSTANBUL'DA BULUŞMA..

Herkez bir arada değildi tabi imkanlar el vermedi ama olanlar da yeterliydi benim için.Gönül isterdi ki hepbirlikte olalım ama olmadı inşallah daha sonra nasip olur.Oktay ERDEM,Salih ARICI(yani ben:)),Tuncay ERDEM(kaptan),Çaykaralı Hacı Amca(adını bilmiyorum vallahi),Asım KADIOĞLU katılımcılar resimde de göründüğü gibi bunlardan ibaretti.Gerçekten çok güzel şeyler paylaştık ve çok lezzetli bir muhabbet tutturduk.Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Yenidoğan'a giderken daha önce internetten tanıştığımız daha fazla arkadaşı göreceğimi tahmin ediyordum ama malesef gelememişler(Ali Türk,Doktor Bey ve diğerlerini de görmeyi gerçekten çok arzu ediyordum inşallah birgün nasip olur o tatlı sohpeti onlarla da yaparız.